Ayvalık'ın 1800'lerdeki zenginliği ve ihtişamlı yaşamının izlerini sürerek;
Şehrin merkezinde,can can danslarının yapıldığı ve bu gün de aynı isimle kafe hizmeti veren CANELO,
Orient Expres'in Ayvalık'a devamı planlanıp, bu yüzden otel olarak yapılmış şu anda Maliye binası olarak kullanılan muhteşem yapı,
Fransız ve İtalyan Konsolosluk binaları,
İtalyan mimarların yaptığı benzersiz köşkler, iyi veya kalıntı durumunda sayısız kilise, şapel, manastır,
Rengarenk akşam sefaları ile süslü rum mimarisinin en güzel örneklerini göreceğiniz daracık sokaklar,
Bütün bunları fotoğraf makinanıza kaydedip, geçmiş zamanı belgelemek
ister misiniz?
Denizin içi ayrı bir dünya, bunu keşfeden dalgıçlar için ise Ayvalık güzel bir seçim.
Türkiye'de sadece Ayvalık'ta bulunan kırmızı mercanlara dalmaya bekleriz.
En büyüğü Cunda olan 22 küçük ada ve adacığa sahip Ayvalık'ta denize açılıp hiç bir yerleşim olmayan tertemiz koylarda yüzmenin keyfini yaşamak için Cunda'ya bekleriz.
Deniz ürünleri, binbir çeşit ot, zeytin zeytinyağı, Cunda mandıralarının peynirleri, yoğurtları üstüne bir de Cunda'lı şeflerin yaratıcılıkları eklenince başka hiç bir yerde bulunmayan çeşitlilikte leziz mezeler, boşuna dememişler
''Rakı, Balık, Ayvalık''...
Uçsuz bucaksız fıstık çamı ormanı, pırıl pırıl hava, sonbaharda meşhur Kozak üzümleri tadabileceğiniz bağlar, yol boyunca köylere girip soluklanma, trekking ...
Ayvalık'a 1 saat mesafedeki bu muhteşem kentin kalıntılarını gezmek için bir gününüzü ayırmanız yeterli.